Atasözleri Sözlüğü
Kategori içerisinde 50 kelime var.
Ö
Ödünç; güle güle gelir, ağlaya ağlaya gider :
Ödünç verilirken veren de alan da güler yüzlüdür, mutludur. Ödünç alınan geri verilirken ise durum değişiktir. Para veren kimse de parasını zamanında alamazsa tarafların arası çok çabuk bozulur.
O
Ö
Öfkeyle kalkan zararla (ziyanla) oturur:
Kişi, öfkeli zamanında duygusunun etkisi altındadır. İyi düşünemez; yaptığı taşkınca işin nasıl bir sonuç doğuracağını hesap edemez. Sonunda bu ölçüsüz, yanlış davranışının zararını görür.
Öfkeyle kalkan zararla oturur :
Aniden öfkelenerek sergilenen davranışlar kırıcı olur. Sonuçları önceden tasarlanamaz.
O
Oğlan anası kapı arkası, kız anası minder kabası:
Eve gelin geldikten sonra oğlanın anası kapı dışarı edilecek gibi görülür. Kızın anası ise baş köşeye oturtulur.
Oğlan dayıya, kız halaya çeker :
Oğlan çocuğu genlerin tesiri ile dayıya, kız ise halaya çeker, onun hareket ve tavırlarını alır. (Halk arasında yapılan bir yorumdur)
Oğlan dayıya, kız halaya çeker:
Oğlan çocuğun yüzü de, huyu da dayısına, kız çocuğununki ise halasına benzer.
Oğlan doğur, kız doğur; hamurunu sen yoğur:
Ana-baba özveriyle çocuk yetiştirirler. Ancak çocukların kendilerine pek yardımı olmaz.
Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün:
Doğacak çocuğun oğlan olması istenir. Kız olması istenmez. Onun için oğlan doğuran ana sevinir; kız doğuran ana üzülür.
Oğlan doğurdum, oydu beni; kız doğurdum, soydu beni:
Doğacak çocuğun oğlan olması istenir. Kız olması istenmez. Onun için oğlan doğuran ana sevinir; kız doğuran ana üzülür.
Oğlan yetir, kız yetir; ağır yükü sen götür:
Çocuk büyütmek, evi yönetmek hep annenin görevi olduğundan anne olmak kolay iş değildir.
Oğlanınki oğul bağı, kızınki bahçe gülü :
Kişinin torunu oğlundan olursa oğul balı diyerek ,kız evlattan olursa bahçe gülü diyerek sevinir.
Oğlum deli malı neylesin, oğlum akıllı malı neylesin:
Çocuk akıllı ise babasından mal kalsın diye beklemez, malı kendisi kazanır; akılsızsa babası ne kadar çok mal bırakırsa bıraksın, değerini bilmez ve onu kısa zamanda bitirir.
Oğlumu (evladımı) ben doğurdum amma gönlünü ben doğurmadım:
Bir kimse evladına emredip birçok şey yaptırır ancak onun gönlüne hükmedemez.
Ö
Öksüz çocuk göbeğini kendisi keser :
Bir koruyanı, kollayanı olmayan kimseler her işlerini kendileri yapmak zorundadır.
Öksüz güler mi meğer yanıla:
İşleri ters giden kimsesiz kişinin yüzü gülmez, yüzünü güldürecek bir durum ortaya çıksa bile bu bir yanlışlıktan dolayıdır.
Öksüz hırsızlığa çıkarsa ay ilk akşamdan doğar:
Talihsiz kimse bir şeyden yararlanmaya kalkışsa karşısına akla gelmedik engeller çıkar.
Öksüz oğlan (çocuk) göbeğini kendi keser:
Koruyanı, yardım edeni bulunmayan kişi, işini kendi başına görmek zorunda kalır.
Öküz öldü, ortaklık bozuldu (bitti):
İki ortak veya taraf arasındaki yakınlığın dayandığı sebep yok olduğunda bu yakınlık da çözülür.
Öküze boynuzu yük değil :
Meşgul olduğu iş,kişiye yük olmaz. Onları yaşamının bir parçası olarak kabul eder.
O
Olacakla öleceğe çare yoktur :
İnsanların yaşam boyu karşılaşacakları ne varsa doğarken belli olur ama kişi bunu bilmez. Başımıza gelen ve elimizde olmayan sebeplerle oluşan olaylara çok üzülmemek gerekir.
Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar:
Zengin, giyinir, kuşanır, istediği gibi yaşar; fakirse yoksulluğun acısını çeker.
Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz :
Hayatta hiç ummadığımız olaylar, en şaşırtıcı biçimde karşımıza çıkabilir.
Ö
Ölmüş de ağlayanı yok:
Çok kötülüğe uğramış, desteği ve yardım edeni bulunmayan kişi için söylenen bir söz.
Ölmüş koyun (eşek) kurttan korkmaz:
Her şeyini kaybetmiş olan kişinin düşmanına bir şey kaptırmaktan korkusu olmaz.
O
Olsa ile bulsayı ekmişler, yel ile yuh bitmiş: .
Şu iş şöyle olsa, bu iş böyle olsa diyerek istediğimiz sonuca varamayız, elde etmek istediğimiz sonucu istekle değil çalışmakla gerçekleştirmeliyiz
Olsayı bulsaya vermişler, hiç doğmuş:
Şu iş şöyle olsa, bu iş böyle olsa diyerek istediğimiz sonuca varamayız, elde etmek istediğimiz sonucu istekle değil çalışmakla gerçekleştirmeliyiz.
Ö
Ölüm var, dirim var :
İnsanlar malını ve zamanını, varlığını düşünerek kullanmalıdır, geleceğini düşünmelidir.
Ölümden öte köy yoktur:
Her insan bir gün öleceğini bilmeli, sonu gelmez istekler peşinde koşmamalı, davranışlarını, işlerini bu bilinçle düzene koymalıdır.
Ölümü gören hastalığa razı olur:
Küçük bir zarara uğramayı kabul etmezse çok büyük bir zarara uğrayacağını anlayan kimse, bu küçük zarara katlanır.
Ölürse yer beğensin, ölmezse el beğensin:
Çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi olması için anne baba çocuklarının eğitimine çok önem vermelidir.
Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek de oraya gider :
Bir ailede büyükler nasıl bir yaşam içindelerse çocuklar da benzer bir hayat sürdürürler.
Önce baldın, pekmez oldun; şimdi para etmez oldun:
Davranışlarına dikkat etmeyen kişinin attığı her yanlış adım, saygınlığının biraz daha azalmasına neden olur.
Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele:
Başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.
O
Onmadık hacıyı deve üstünde (Arafat’ta) yılan sokar:
Amacını gerçekleştirmesi mümkün olmayan kişinin karşısına, hatır ve hayale gelmeyen ve yenilemeyen engeller çıkar.
Onmadık yılın yağmuru harman vakti yağar:
Zamanında olduğunda büyük yarar sağlayacak bir durum, zamanı geçtikten sonra gerçekleşirse zarar bile verebilir.
Ö
Öpmeye niyeti olmayan “Yanağın nerede?” diye sorar:
Bir işi yapmaya niyeti olmayan, istek duymayan kişi, bunu davranışlarıyla belli eder.
O
Ortaklık öküzden, başlı başına buzağı yeğdir:
Kişinin malı çok ama bunlar ortak malıysa yalnız kendisine ait azıcık malı bulunması daha iyidir.
Osmanlı'nın ekmeği dizindedir :
İşlerimizin başarılı olması için kendimize ayırdığımız zaman çok olmamalıdır. İşlerimize ne kadar ağırlık verirsek o kadar başarılı oluruz.