Atasözleri Sözlüğü
Kategori içerisinde 67 kelime var.
E
Ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane :
Kişinin çok önceden belirlenmiş bir alın yazısı vardır. Bu kurala göre zamanı gelince ölecektir. Bu ölüme bir neden bulunur. Esas sebep o kişinin tanrı katına çağrılmasıdır.
Eceli gelen köpek cami duvarına işer :
Bir toplulukta bütün insanların kutsal saydığı şeyleri kötüleyenler, hiçbir zaman sevilip istenmezler.
Edebi edepsizden öğren:
Edepsizin yaptığı işlerin yapılmaması gereken işler olduğunu düşünmekle doğru yolu bulmuş, böylece edebi edepsizden öğrenmiş olursun.
Edebi, edepsizden öğren :
Edepsiz kişinin hareketlerini gören, sonuçlarını izleyen kişi, bunların kötülüklerini görür ve yapmamaya çalışır.
Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını:
Bir girişimden iyi sonuç almak isteyen, o işin temelini sağlam kurmalıdır.
Eken biçer, konan göçer:
Her davranış doğal sonucuna varır; emek verip ekin eken ürün alır, gezerken bir yerde konaklayan oradan kalkarak başka bir yere gider.
Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver:
Verilecek ücret ne kadar çok olursa olsun, her iş uzmanına yaptırılmalıdır.
Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur :
Verimin yüksekliği, çalışmanın etkili bir şekilde gerçekleşmesine bağlıdır.
Ekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olur:
Verimin bol olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır.
Ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır:
İnsanların kazançlarına, rızıklarına engel olanlara bir gün aynı şeyler yapılır.
Ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil:
İyi nitelikli işler kullanılan araç elverişsiz de olsa kolaylıkla yürütülebilir ama her iş elverişsiz araçla yürütülemez.
El el ile, değirmen yel ile:
İnsanlar bir araya gelmeden yaşayamazlar, birbirlerine yardım etmeden başarıya ulaşamazlar; değirmenin çalışabilmesi için rüzgâr gereklidir.
El el üstünde olur, ev ev üstünde olmaz:
Her şey birbirinin üstüne konulamaz, birbiriyle birleştirilemez.
El elden üstündür (ta arşa kadar):
Bir kimse, kendisinden üstün bir başkasının da olabileceğini bilmelidir.
El eli yıkar, iki el yüzü:
Bir kişi başka bir kişiye yardım ederse o da bu iyiliğin altında kalmaz, güçlenmiş olarak yardımlara koşar.
El elin eşeğini türkü çağırarak arar:
İnsanın kendi sıkıntı ve sorunlarına başkaları gereken önemi vermez, gerektiği kadar ilgilenmez.
El elin eşeğini yırlaya yırlaya, kendi eşeğini terleye terleye arar:
İnsanın kendi sıkıntı ve sorunlarına başkaları gereken önemi vermez, gerektiği kadar ilgilenmez.
El için kuyu kazan, evvela kendisi düşer:
Başkasına tuzak hazırlayan kimse, bu tuzağa ondan önce kendisi düşer.
El kazanı ile aş kaynamaz:
Önemli bir iş, başkalarının yardımıyla başarılamaz, iş her an yarıda kalabilir.
El öpmekle ağız aşınmaz:
Çok önemli bir iş için bir kimseye ricada bulunmak hatta yalvarmak gerekirse, yapılır.
El üstünde gömlek eskimez:
Eğreti olarak alınan şey, dikkatle korunur; bir süre sonra olduğu gibi geri verilir.
El yumruğu yemeyen kendi yumruğunu değirmen taşı sanır:
Başkasının gücü karşısında boyun eğmek zorunda kalacağını anlayamamış kimse, kendi gücünün herkese boyun eğdireceğini sanır.
Elçiye zeval olmaz:
Bir kimseden başka bir kimseye herhangi bir haber ulaştıran, bu aracılığından dolayı sorumlu tutulmaz.
Elmanın dibi göl, armudun dibi yol:
Dıştan birbirine benzeyen her şeye aynı işlem uygulanamaz, her biri özelliğine göre ayrı bir davranış ister.
Emanet eşeğin yuları gevşek olur:
Bir kimseye emanet edilen şeyin o kimse tarafından iyi korunmadığı her zaman görülen olaylardandır.
Erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?:
Güçlülük ve yüreklilik yalnızca erkeklerde değil kadınlarda da vardır.
Eşeğe altın semer vursalar yine eşektir:
İnsanlık değerinden yoksun kişi, kılık kıyafetle, makam ve mevkiyle değer kazanmaz.
Eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış:
Kaba kişinin hoşa gitsin diye söylediği sözler ve yaptığı işler, kaba ve incitici olur.
Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa:
Kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın.
Eşeğin sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin:
Kötü bir sonuç meydana geldiğinde sorumlu olmamak için işi, sahibinin isteğine uygun olarak yap.
Eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini bırakır):
Bilgisiz, görgüsüz kimse ince, güzel şeylerin zevkine varamaz, değerini ölçemez.
Esirgenen göze çöp batar :
Bir konu üzerine gereğinden fazla yoğunlaşmak, aksilikleri de beraberinde getirebilir.
Eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez:
Aralarında ufak tefek dargınlıklar olsa bile eski dostlar birbirlerine düşman olmazlar, yeni kazanılan dostlarla arada henüz sıkı bir bağ oluşmadığı için bu durum söz konusu değildir.
Eski düşman dost olmaz:
Birçok nedenin birbirini izlemesiyle sürüp gelmiş olan eski düşmanlık, dostluğa dönüştürülemez.
Ev sahibi mülk sahibi, hani nerede bunun ilk sahibi:
Kişi malını mülkünü kaybederim korkusuyla kendini üzüntüye kaptırmamalı, malı mülkü ile övünmemelidir, zira mal mülk dünyaya ait bir şeydir.
Ev sahibinin bir evi, kiracının bin evi var:
Evi olan yalnızca kendi evinde oturur, evi olmayan ise beğendiği evde oturur.
Evdeki pazar (hesap) çarşıya uymaz:
Önceden tasarlanan bir iş umulduğu gibi sonuçlanmaz, düşünüldüğü gibi olmaz.
Evimiz bezden, ne umarsın bizden:
Kendisi yardıma muhtaç olandan yardım beklemek boşuna umutlanmaktır.