Atasözleri Sözlüğü
Kategori içerisinde 73 kelime var.
G
Gafile kelam, nafile kelam :
Etrafında olan biteni umursamayan kimseleri doğru yola getirmek için yapılan uyarılar boşunadır.
Garibe bir selam bin altın değer:
Yabancı yerde tek başına kalan kimseye karşı gösterilecek küçük bir ilgi, en büyük iyilik yerine geçer.
Garibin yardımcısı Allah'tır :
Garip kişilerin yardımına gönlündeki inancın büyüklüğü oranında ancak Allah yardım eder.
Garip kuşun yuvasını Allah yapar :
Tanrı'ya inanmış kişileri, tanrı sıkıntı içinde bırakmaz. Onlar bir süre sıkılsalar da Tanrı bir yerden bir şey bağışlayarak sıkıntılarını ya kaldırır ya da hafifletir.
Gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar:
Kişi, inançları ayrı da olsa, hoşlanmasa da geçimini sağlayan kimseye hizmet eder.
Geç olsun da güç olmasın:
Çeşitli engeller yüzünden gerçekleşemeyen işlerde avunmak için söylenen bir söz.
Geç olsun, güç olmasın (Başarılması çok zor işler için söylenir) :
Yapılan işlerin başarıya ulaşması ve birtakım engellerin ortadan kaldırılması için fazla zaman harcanmasının ziyanı yoktur.
Gel demek kolay, git demek güçtür :
Bir konuğu davet etmek, bir insanı iş bulup yerleştirmek kolay ve zevk verici uğraşlardır. Ama sıkıntı veren konuğa artık git demek, işini hafife alan kimseye işe gelme demek çok zordur. Bunun için insanlara bir iyilikte bulunulacağı zaman iyi düşünülmeli, layık olana bu hizmet verilmelidir.
Gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme:
Çağrıldığın yere gitmekten çekinme, gelme denilen yere de gitme, orada sana ilgi göstermezler.
Gelen gideni aratır :
Tanışılan kişiler, unutulanlardan daha büyük hatalar yapabilir anlamında kullanılır.
Gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş:
Toplum içine giren bir kimsenin kendi kullanacağı eşyasının değerli olup olmaması başkalarını ilgilendirmez.
Gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz:
Her eve gelin girmeyebilir ama ölüm kesinlikle girer.
Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir:
İnsan gençliğinde yaptığı şeylerin çoğunu yaşlandığında yapamaz ve gençliğin ne denli değerli olduğunu o zaman anlar.
Gençlikte taş taşı, kocalıkta ye aşı:
Kişi gençliğinde çalışıp para biriktirmelidir ki ihtiyarlığında çalışamadığı zaman onunla rahat rahat geçinsin.
Gezen ayağa taş değer :
Gereksiz davranışlarda bulunan kişiler, kendilerine zararlı durumların ortaya çıkmasına sebep olabilirler.
Gezen ayağa taş değer (dolar):
Gereksiz yere gezen kişi, kendisine zararı dokunacak şeylerle karşılaşır.
Giden gelse dedem gelirdi:
Ölen bir kimse dirilemeyeceği gibi elden çıkan bir şey de bir daha ele geçmez.
Gidilmeyen yer senin değildir:
Gidemediğiniz yerinizin, kullanamadığınız malınızın size bir yararı olmaz.
Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek (bulmamak) var:
Uzak bir yere giden kişi dönmeyebilir, dönebilse de ayrılırken bıraktığı yakınlarını bulmayabilir.
Göğe direk, denize kapak olmaz:
Hem gereksiz hem de gerçekleştirilmesi hayale bile sığmayan şeylerle uğraşılmamalıdır.
Gökyüzünde düğün var deseler kadınlar merdiven kurmaya kalkar:
Kadınların düğün ve eğlence için katlanamayacakları fedakârlık yoktur.
Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar:
Yapılması geciken iyilikler, bekleyenleri sıkıntı içinde bırakır.
Gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz:
Kolay kolay onarılamayacağı için bir kimsenin özellikle de dostlarımızın gönlünü kırmamaya özen göstermeliyiz.
Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş:
İstenmeyerek yapılan işlerden kötü sonuçlar ortaya çıkar.
Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler?:
İyi eğitim alanlar aldıkları eğitimin gereğini yaparlar, iyi eğitim görmeyenler bir şey yapamazlar.
Görmemiş görmüş, güle güle ölmüş:
Görgüsüz kişi, günün birinde ummadığı bir şeyi elde ederse sevincinden ne yapacağını şaşırır.
Görünen dağın (köyün) uzağı olmaz:
Bir durumun nasıl sonuçlanacağı belli olduktan sonra bu sonuç çok geçmeden gerçekleşir.
Göz gördüğünü (ağız yediğini) ister:
Kişi, her zaman gördüğü, (yemeye) alıştığı güzel şeyleri arzular.
Göz görmeyince gönül katlanır:
Yakınımızda bulunmayanların özlemine, acısına daha kolay dayanabiliriz.
Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz:
Her zaman çıkar peşinde koşan kişi, tehlikelerden uzak kalamaz.
Gülü seven dikenine katlanır:
İnsan sevdiği kimse veya sevdiği iş yüzünden gelecek sıkıntılara katlanır.
Gün bugün:
1. Bugün ne yapabilirsen kazancın odur. 2. Bugün kim işbaşında, kim itibarda ise onun sözü geçer.
Gün doğmadan kimliği söylenmez:
Bir iş iyice belli olmadan sonucu hakkında yargı yürütülemez, yarın ne gibi durumlar veya olaylar çıkacağını kimse bilmez.
Gün doğmadan neler doğar:
Beklenmedik bir sırada umut verici durumlarla da karşılaşma imkânı vardır.
Gün olur yılı besler, yıl olur günü beslemez:
Öyle zaman olur ki bir aylık kazanç insanı bir yıl geçindirir, öyle zaman da olur ki bir yıllık kazanç bir ay geçindirmeye yetmez.
Güvenme (inanma) dostuna, saman doldurur postuna:
Dost sandığın birtakım kimseler sana kolaylıkla kötülük edebilirler.
Güvenme varlığa, düşersin darlığa:
Varlıklarına güvenerek ölçüsüz harcamalarda bulunanlar daha sonraları sıkıntıya düşebilirler.