Türkçe Ailesi

  1. Anasayfa
  2. Servet- i Fünûn Edebiyatı ( Edebiyat- ı Cedide)(1896- 1901)

Servet- i Fünûn Edebiyatı ( Edebiyat- ı Cedide)(1896- 1901)

Türkçe Ailesi Türkçe Ailesi -
945 0

SERVET-İ FUNUN EDEBİYATI (1896–1901)
EDEBİYATI CEDİDE (YENİ EDEBİYAT)

Recaizade’nin önderliğinde Servet-i Funun Dergisi etrafında toplanan bazı gençler Tevfik Fikret’in
derginin başına getirilmesiyle edebi bir topluluk özelliği kazanır. Sonraları Cenap Şahabettin, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit, Celal Şahin, Ali Ekrem, Halit Ziya’
katılımıyla genişler.

  • Devlet yönetiminin baskıcılığını bahane ederek toplumsal konulara eğilmediler.
  • Fransız edebiyatına aşırı bağlı kaldılar.
  • Aruz
  • ölçüsü kullanılmıştır.(Sadece T. Fikret “Şermin” adlı eserini hece ölçüsüyle yazmıştır.)
  • Hep uzak ülkelere gitme hayaliyle yaşadılar.
  • Sanat, sanat içindir ilkesine bağlı kaldılar.
  • Nazım (şiir) nesre (düz yazı) yaklaştırılmıştır. Konu bütünlüğüne önem verilmiştir.
  • Batı’dan sone ve terza-rima gibi yeni nazım şekilleri ithal edilmiştir.
  • Roman dalında Halit Ziya oldukça başarılı eserler vermiştir.
  • Şiirde parnasizm ve sembolizmden etkilenmişlerdir.

SERVET-İ FUNUN EDEBİYATININ SANATÇILARI

TEVFİK FİKRET(1867-1915)

  • Kendi akımının ve Türk edebiyatının en önemli şairlerindendir.
  • Aruz ölçüsünü Türkçeye başarıyla uygulamıştır.
  • Fen, bilim, teknik onun kalemiyle şiirimize girmiştir.
  • Parnasizm akımından etkilenmiştir.
  • Şiiri düz yazıya yaklaştırmıştır.
  • Şermin adlı eserinde hece ölçüsünü kullanmıştır.
  • Servet-i Funun dan sonra her hangi bir topluluğa katılmamış, bazı sosyal şiirler yazmıştır.
  • Türk edebiyatında ilk defa İstanbul’u eleştiren şair olmuştur.(SİS şiiri)
  • Mehmet Akif ile atışmışlardır. Oğlu Amerika’ya okumak için gider; ancak papaz olur.
  • Eserleri: Rubab-ı ŞİKESTE, Haluk’un Defteri, Rubab-ın Cevabı, Tarih-i Kadim, Doksan Beşe
    Doğru, Şermin,

HALİT ZİYA UŞAKLIGİL (1866–1945)

  • Birçok edebi türde eser vermesine rağmen asıl ününü romanlarda bulmuştur.
  • Sanatlı bir söyleyişi, iyi bir gözlemciliği vardır.
  • Romanlarında üst tabakanın hayat özelliklerini işlemesine rağmen hikâyelerinde
    sıradan insanları işlemiştir.
  • Realizm ve natüralizmi benimsemiştir.
  • Eserleri teknik açıdan kuvvetlidir, bu yönüyle romancılığımızın üstadı sayılır.
  • Şiirleri düz yazıya oldukça yakındır.
  • Eserleri : Aşk-Memnu, Mai ve Siyah, Kırık Hayatlar, Bir Ölünün Defteri, Aşka Dair,Kâbus,
    Füruzan…

CENAP ŞAHABETTİN (1870–1934)

  • Sanat, sanat içindir görüşünü benimsemiştir.
  • Halk arasında birçok dizesi atasözü gibi kullanılmaktadır.
  • Dilini süslemiş, kelime oyunları bol, söz sanatları oldukça fazla kullanmıştır.
  • Şaire göre “şiir kelimelerle resim yapma işidir”.
  • Eserleri: Hac Yolunda, Evrak-ı Eyyam, Tamat, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh, Afak-ı Irak Tiryaki
    Sözler.

MEHMET RAUF (1876–1931)

  • İlk psikolojik romanımız olan “EYLÜL”ü yazmıştır.
  • Çok fazla bir edebi kimliği yoktur.
  • Halit Ziya’nın etkisinde kalmıştır.

SERVET-İ FUNUN DÖNEMİNİN BAĞIMSIZ İSİMLERİ

MEHMET AKİF ERSOY(1873–1936)

  • Türk edebiyatının en meşhur şairidir.
  • Sanat toplum için kullanmıştır.
  • Osmanlı toplumunun üzerine serpilen ölü toprağını kaldırmak için gecesini gündüzüne katan
    mücadeleci fikir adamıdır.
  • Hayatı olduğun gibi edebiyata yansıtmıştır.
  • Aruzu başarıyla kullanmıştır.
  • Epik –lirik şiiri ustaca kullanmıştır.
  • İslam birliği (ümmet bilinci) ni yerleştirmek için uğraşmıştır.
  • Tek eseri “SAFAHAT”tır.

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR(1864–1944)

  • Realist-natüralist bir yazardır.
  • Toplum için sanat görüşündedir.
  • Hemen her şey onun eserlerine konu olmuştur.
  • Mizaha, günlük konuşmalara çok sık başvurmuştur.
  • Ona göre roman sokağın aynasıdır.
  • Yabancı hayranlığı, mürebbiye takıntısını, kadın dedikodularını eserlerinde sıkça işlemiştir.
  • Eserleri İstanbul merkezlidir. Anadolu yoktur.
  • Eserleri: Şık, Mürebbiye, İffet, Şıpsevdi, Gulyabani, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Ben
    Deli Miyim? Nimetşinas