Bir duygu, düşünce veya durumu anlatan ve yargı bildiren sözcük ya da sözcük grubuna cümle denir. Cümle içerisinde iş, kişi, zaman, yer vb. bildiren birimlerin her birine de cümlenin ögesi denir.
A) TEMEL ÖGELER
Bir duygu, düşünce veya durumu anlatabilmek için, yani bir cümle kurabilmek için mutlaka gerekli olan iki ögeye temel ögeler denir.
- Cümlenin ögeleri bulunurken her zaman ilk olarak yüklem ve ardından özne bulunmalıdır. Yardımcı ögeler ise temel ögeler bulunduktan sonra bulunmalıdır.
- Cümlenin ögeleri bulunurken isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, deyimler, atasözleri, ikilemeler ve birleşik fiiller ayrılmadan, bütün olarak bir öge kabul edilir.
- YÜKLEM
Cümlede işi, oluşu veya durumu kişiye bağlı olarak bildiren sözcük veya sözcük gruplarına yüklem denir.
- Yüklem olmadan cümle kurulamaz.
- Yüklem çekimli fiil veya ek fiil almış bir isim olabilir.
- Yüklemi bulmak için herhangi bir soru yoktur.
Örnek:
- Annem, kuruyan çamaşırları topladı.
- Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
- Kadın, çocuğunu merak ediyordu.
- Babamın çantası arabanın bagajındaymış.
- Milletvekilleri Meclis’te tek tek yemin etti.
- Üniversiteyi kazandığımı duyunca ağzı kulaklarına vardı.
- ÖZNE
Yüklemin bildirdiği işi yapan veya oluş içerisinde bulunan varlığı anlatan sözcük veya sözcük gruplarına özne denir.
- Özne olmadan cümle kurulamaz ancak her zaman açıkça yazılmak zorunda değildir.
- Özneyi bulmak için yükleme “Kim, ne?” soruları sorulur.
Örnek:
- Çocuklar bahçede neşeyle koşuyor. (Koşturan kim?)
- Akşama doğru bulutlar gökyüzünü kapladı. (Kaplayan ne?)
- Küçük kız elindeki sütü kedinin önüne bıraktı. (Bırakan kim?)
- Uzun boylu genç biri kapıyı açtı. (Açan kim?)
- Dolabın kapısı kilitliydi. (Kilitli olan ne?)
- Sıra arkadaşım Serkan’ın babası emniyet müdürüymüş. (Emniyet müdürü olan kim?)
- Martılar şehrin semalarında uçuyordu. (Uçan ne?)
Not: Cümlede açıkça yazılmayan, yüklemin aldığı kişi ekine bakılarak anlaşılabilen öznelere gizli özne denir.
Örnek:
- Evin kapısını ve pencerelerini güzelce sildim. (Silen kim? à Ben)
- İstanbul’a uçakla gideceklermiş. (Gidecek kim? à Onlar)
- Dün akşam çok eğlendik. (Eğlenen kim? à Biz)
- Bize soğuk davranıyor. (Soğuk davranan kim? à O)
- Yerdeki cam kırıklarını topladı. (Toplayan kim? à O)
Not: Eylemin kim tarafından yapıldığı belli olmayan cümlelerde eylemden etkilenen unsur özne olarak kabul edilir. Çünkü özne olmadan cümle kurulamaz demiştik. Bu tür öznelere de sözde özne denir.
Örnek:
- Ağacın dalları makasla budandı. (Budayan kim? à Belli olmadığı için etkilenen varlık sözde özne kabul edilir.)
- Bu konu çok iyi anlaşıldı. (Anlayan kim? à Belli olmadığı için etkilenen varlık sözde özne kabul edilir.)
- Yağmur başlayınca tören okulun konferans salonunda yapıldı. (Yapan kim? à Belli olmadığı için etkilenen varlık sözde özne kabul edilir.)
- Yerdeki cam kırıkları toplandı. (Toplayan kim? à Belli olmadığı için etkilenen varlık sözde özne kabul edilir.)
B) YARDIMCI ÖGELER
Temel ögeler ile bir cümle kurulduktan sonra daha detaylı bilgi vermek amacıyla kullanılan diğer ögelere yardımcı ögeler denir.
1) NESNE
Cümlede öznenin yaptığı işten etkilenen varlığı anlatan sözcük ve sözcük gruplarına nesne denir. Nesne belirtili nesne ve belirtisiz nesne olmak üzere iki başlık altında incelenebilir.
1.A. Belirtili Nesne
Yükleme sorulan “Kimi, neyi?” sorularının cevabı olan sözcük veya sözcük gruplarına belirtili nesne denir.
- Belirtili nesne mutlaka ismin belirtme (-i) hâlindedir.
Örnek:
- Bu maçı mutlaka izlemeliyim. (Neyi izlemeliyim?)
- Öğretmenimiz Yusuf’u çağırıyor. (Kimi çağırıyor?)
- Babam dün akşam evin çatısını onardı. (Neyi onardı?)
- Arkadaşım, öğretmenin yazdırdığı ders notlarını dikkatlice okudu. (Neyi okudu?)
1.B. Belirtisiz Nesne
Yükleme sorulan “Ne?” sorusunun cevabı olan sözcük veya sözcük gruplarına belirtisiz nesne denir.
- Belirtisiz nesne mutlaka ismin yalın halindedir.
Örnek:
- Odasına geçip kitap okudu. (Ne okudu?)
- Adam bir çuval taşıyordu. (Ne taşıyordu?)
- Şehrin merkezinde yeni bir ev almış. (Ne almış?)
- Gişedeki memur benden vesikalık fotoğraf istedi. (Ne istedi?)
Not: Belirtisiz nesneyi ve özneyi bulmak için sorulan “Ne?” sorusu ortaktır. Karıştırmamak için mutlaka önce özne sonra nesne bulunmalıdır.
Örnek:
- Kalemi dün akşam kaybolmuş. (Kaybolan ne? à Kalem – Özne)
- Kalemini dün akşam kaybetmiş. (Kaybeden kim? à O – Neyi kaybetmiş? à Kalemini – Nesne)
- Bu yöreden bakır ve kurşun çıkarıyoruz. (Çıkaran kim? à Biz – Ne çıkarıyoruz à Bakır ve kurşun – Nesne)
- Bu yöreden bakır ve kurşun çıkıyor. (Çıkan ne? à Bakır ve kurşun – Özne)
2) YER TAMLAYICISI (DOLAYLI TÜMLEÇ)
Yüklemin bildirdiği işi veya oluşu yönelme, bulunma ve çıkma bakımından tamamlayan ögeye yer tamlayıcısı denir.
- Yer tamlayıcısı ismin yönelme (-e), bulunma (-de) veya çıkma (-den) hâlindedir.
- Yükleme sorulan “Kime, kimde, kimden; neye, neyde, neyden; nereye, nerede, nereden?” sorularının cevabıdır.
Örnek:
- Toplantıda olanları eşine bir bir anlatmış. (Kime anlatmış?)
- Bu fotoğraflar yalnızca sende var. (Kimde var?)
- Babamdan biraz harçlık aldım. (Kimden aldım?)
- Bahçedeki çiçeklere su verdim. (Neye su verdim?)
- Bu cümlede yer tamlayıcısı var. (Neyde var?)
- Kötü sözden hiçbir şey elde edemezsin. (Neyden elde edemezsin?)
- Annemler Mersin’e gidecek. (Nereye gidecek?)
- İş makineleri bozuk arazide çalışıyor. (Nerede çalışıyor?)
- Bana bunları duvarın üzerinden uzattı. (Nereden uzattı?)
3) ZARF TAMLAYICISI (ZARF TÜMLECİ)
Yüklemin bildirdiği işi veya oluşu zaman, hâl, miktar, yer, araç veya sebep bakımından tamamlayan ögeye zarf tamlayıcısı denir.
- Yükleme sorulan “Nasıl, niçin, ne zaman, ne kadar, nereye, ne ile, kim ile?” sorularının cevabıdır.
Örnek:
- Arkadaşımı çarşıdan çıkarken görmüştüm. (Ne zaman görmüştüm?)
- Sandalyeleri hızla salona taşıdılar. (Nasıl taşıdılar?)
- Kursta öğrendiklerini iki saat tekrar etti. (Ne kadar tekrar etti?)
- Öfkesinden etrafına bağırıp çağırıyordu. (Niçin bağırıp çağırıyordu?)
- İstanbul’a uçakla gidecekmiş. (Ne ile gidecekmiş?)
- Elindeki çuvalı yukarı taşıdı. (Nereye taşıdı?)
Not: Yer tamlayıcısını ve zarf tamlayıcısını bulmak için sorulan “Nereye?” sorusu ortaktır. Sözcük yalın hâldeyse zarf tamlayıcısı, ismin –e, -de, -den hâl eklerinden birini almışsa yer tamlayıcısıdır.
Örnek:
- Sesleri duyunca aşağı indim. (Nereye? à Zarf tamlayıcısı)
- Sesleri duyunca aşağıya indim. (Nereye? à Yer tamlayıcısı)
- Onu içeri taşıdık. (Nereye? à Zarf tamlayıcısı)
- Onu içeriye taşıdık. (Nereye? à Yer tamlayıcısı)
C) ARA SÖZ
Bir cümlede herhangi bir ögenin anlamını kuvvetlendirmek veya açıklamak için kullanılan sözcük veya sözcük gruplarına ara söz denir.
- Ara sözler cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz.
- Ara sözler iki virgül veya iki kısa çizgi arasına yazılır.
- Ara söz hangi ögeyi açıklıyor ve pekiştiriyorsa o öge olarak kabul edilir.
Örnek:
- İzmir’e, Ege’nin incisine, gidiyorum. (Nereye gidiyorum? à Yer tamlayıcısı)
- Kardeşimi – Leyla’yı – çok özledim. (Kimi özledim? à Belirtili nesne)
- Şuradaki çantayı, kırmızı olanı, bana uzatır mısın? (Neyi uzatır mısın? à Belirtili nesne)
- Konuşmayı – en iyi yaptığını düşündüğü şeyi – bu kitaptan öğrenmişti. (Neyi öğrenmişti? à Belirtili nesne)
CÜMLE VURGUSU
Bir cümlede anlamca önemli olan sözcük veya sözcük gruplarının diğer sözcüklere göre daha baskılı söylenmesine cümle vurgusu denir.
1. Yüklem fiilse vurgu yüklemden önceki ögededir.
Örnek:
- Annem yarın beni sinemaya götürecekmiş. (Yer tamlayıcısında)
- Annem yarın sinemaya beni götürecekmiş. (Belirtili nesnede)
- Annem beni sinemaya yarın götürecekmiş. (Zarf tamlayıcısında)
- Yarın beni sinemaya annem götürecekmiş. (Öznede
2. Yüklem isimse vurgu yüklemdedir.
Örnek:
- Bu konunun anlaşılması diğerlerinden kolaydır.
- İstanbul’u fetheden Fatih’tir.
3. Soru edatı (-mi) ve de bağlacı varsa vurgu bunlardan önceki ögededir.
Örnek:
- Ayşe dün size mi geldi? (Yer tamlayıcısında)
- Toplantıya en yakın arkadaşı da katılacak. (Belirtili nesne)
4. Koşul kipi veya soru sözcüğü varsa vurgu bu ögededir.
Örnek:
- İşin erken biterse yanıma uğra.
- Sen arkadaşını en son ne zaman gördün?