Türkçe Ailesi

  1. Anasayfa
  2. Anlamsal Anlatım Bozukluğu

Anlamsal Anlatım Bozukluğu

Türkçe Ailesi Türkçe Ailesi -
1451 0

Anlatımda yapılan eksiklik veya hatalardan dolayı cümlenin anlamının anlaşılır ve açık olmaması anlatım bozukluğuna yol açar.

Anlatım bozuklukları anlamsal ve yapısal bozukluklar olmak üzere ikiye ayrılır.

A) ANLAMSAL ANLATIM BOZUKLUKLARI

1. GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANIMI

Eş anlamlı veya anlamı başka sözcüklerde zaten bulunan sözcüklerin bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. Bu sözcükler cümleden çıkarıldığında herhangi bir daralma veya bozulma olmamalıdır.

Örnek:

  • Onun amacı, tek gayesi iyi bir okul kazanmaktı. (Eş anlamlı)
  • Bari hiç olmazsa sen yanımızda kal. (Eş anlamlı)
  • Kardeşim soruları hemen çözüverdi. (Tezlik fiili hemen anlamı veriyor)
  • Okula her gün iki kilometre yaya yürüyerek giderdi.
  • Eskiden insanlar haberleşmek için karşılıklı mektuplaşırdı. (İşteşlik)
  • Adam, arkadaşına alçak sesle bir şeyler fısıldıyor.

2. SÖZCÜĞÜN YANLIŞ ANLAMDA KULLANILMASI

Kullanılması gereken sözcük yerine o sözcüğü çağrıştıran veya anlamca yakın başka bir sözcüğün kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.

Örnek:

  • 24 Haziran 2013 yılında ortaokuldan mezun olmuş. (Tarihinde)
  • Öğretmenimiz konuyu en ayrımına kadar anlattı. (Ayrıntısına)
  • Bu konuda gençleri azımsamak yanlıştır. (Küçümsemek)
  • Herkes petrol ücretlerinin yüksek olduğunu söylüyor. (Fiyat)
  • Babasına soru sorarken çekimser davranıyor. (Çekingen)
  • Sınavda başarılı olmak derslerle ilgilenmeye bağımlıdır. (Bağlıdır)

3. ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN BİR ARADA KULLANILMASI

Bir cümlede anlamca birbiriyle çelişen sözcüklerin olması anlatım bozukluğuna yol açar.

Örnek:

  • Şüphesiz bu ressam çok güzel resimler çizmiş olmalı.
  • Mezun olalı hemen hemen tam yedi yıl oldu.
  • Beni kesinlikle gördüğünü sanıyorum.
  • Belki onun da gelmemesinin bir nedeni vardır mutlaka.

4. SÖZCÜĞÜN YANLIŞ YERDE KULLANILMASI

Sözcükleri doğru yerde kullanmazsak anlatmak istediğimiz tam olarak anlaşılamaz, bu da anlatım bozukluğuna yol açar.

Örnek:

  • Yeni okula geldim ki ders zili çaldı.
  • Çok sınıfta duran öğrencilerin elbette canı sıkılır.
  • Çorapsız yere basınca annemden azar işittim.

5. ATASÖZÜ VE DEYİMLERİN YANLIŞ ANLAMDA KULLANILMASI

Kalıplaşmış sözler olan atasözü ve deyimlerin yanlış anlamda kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.

Örnek:

  • Yaşlı adam bütün işlerimizi hemen yapıyor, adeta bin dereden su getiriyordu.
  • Onun bize yaptığı iyiliklere hep göz yumduk.
  • Müfettişlerin geleceğini öğrenince etekleri zil çaldı.
  • Şoför hatalı sollama yapınca yolcuların canı burnuna geldi.
  • Ona yardım etmek istiyorsan elinden geleni ardına koyma.

6. ANLAM BELİRSİZLİĞİ

Kurduğumuz cümlelerde bahsedilen işi kimin yaptığı net olmalıdır. Bu gibi durumlarda kişi zamirinin veya noktalama işaretinin kullanılmaması anlatım bozukluğuna yol açar.

Örnek:

  • Kardeşinin hastalanması beni çok üzdü. (Kimin kardeşi? à Senin – Onun)
  • Okula gitmediğini bugün öğrendim. (Senin – Onun)
  • Gazeteci bayanın sözlerini dikkatle dinledi. (Gazeteci, bayanın sözlerini…)

7.  MANTIK HATASI

Cümlenin mantık açısından yanlış olması veya önem sırasının karıştırılması anlatım bozukluğuna yol açar.

Örnek:

  • Bırak patates soymayı yemek bile yapamaz.
    • Bırak yemek yapmayı patates bile soyamaz.
  • Tedavi olmazsa ölebilir hatta yatalak kalabilir.
    • Tedavi olmazsa yatalak kalabilir hatta ölebilir.